Böğürtlen Kışı - Sarah Jıo

10:45

Bazen alıp başımızı kaçmak isteriz. Küçükken hepimizin kaçıp saklandığı biryerler vardır... Masa altları... Koltuk ve Kanepelerin arkaları... Yatak altları gibi :) Benim favorim yatak altıymış :)) Biz büyüdükçe malesef kaçıp saklanacağımız yerler küçüldü.En basiti artık yatağın altına giremiyorum... Gülmeyin sığamamaktan değil bazı bazalar yüzünden :) Espiri bi yana sığamaz oldu ruhlarımız ne mekanlara nede bedenlerimize... Alıp başımızı gitmek istediğimiz anlarda ise bizi durduran şeyler sorumluluklarımız var. Çok denedim gidilmiyor saklanılmıyor... 

En güzeli ne biliyormusunuz bağlantı kurmak... Başka hayatları yaşıyormuşcasına bir hikayenin içine dalmak... Mesela "Böğürtlen Kışı" beni ararsanız buaralar Seatlte'da takılıyorum :) Hatta Seattle'da zamanlar arası yolculuk yapıp Daniel ve Vera'nın hikayesinde dolaşıp Claire'i yaşıyorum. Nasıl mı? Kitap okuyarak...
 Sarah Jıo öyle bir duygusal hikaye kaleme almış ki her akşam okumaya başladığım andan itibaren tamda yapmak istediğim gibi alıp başımı gidiyorum uzaklara... Sessizce ve tek başıma :)


 Böğürtlen Kışı

"Canım Danielım,

Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum."

Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Danielı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Danielın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı.

Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Verayla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…

Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.


Vera zengin bir adam olan Charles ile olan beraberliğinden, Daniel'i dünyaya getirir. Oğlunu yalnız dünyaya getiririp büyütmek zorunda kalan Vera, Üç yaşında ki Daniel'i evde tek başına bırakarak otelde hizmetçi olarakçalışmak için işe gitmek üzere evden çıkar.

O gece mayıs gecesi olmasına rağmen Seatlte'a kar düşer ve Vera eve döndüğünde oğlu Daniel'i evde bulamaz. Daniel kaçırılmıştır... Bu şekilde başlayan hikaye 100 yıl sonra yine mayıs ayında Seattle'a kar düşmesi ile devam eder. Bu sefer başkahramanımız Claire'inhikayesi ile Veranın hikayesi dönüşümlü olarak anlatılmaya başlanır ki açıkcası bu kitabın beni içine hapsetmesini sağladı.Bu arada Claire'inde tıpkı Vera gibi derin bir acısı vardır. O da bebeğini kaybetmiş bir Anne'dir... Daha fazla anlatmıyorum tek söyleyebileceğim mutlaka alınıp okunulması gereken bir kitap :) sadece okuyun ne dediğimi gayet iyi anlayacaksınız.



Buarada D&R da %25 indirim var kaçırmayın derim :)

You Might Also Like

0 yorum

Popular Posts

Like us on Facebook

Flickr Images